Bir Albüm Eleştirisi: Heligoland

Bir Albüm Eleştirisi: Heligoland

“Heligoland” albümü, Massive Attack’ın yarattığı atmosferi ve grubun akıllara kazınan yaratıcılığını gözler önüne seren oldukça ilginç bir albüm olarak karşımıza çıkmaktadır. 2010 yılında yayınlanan bu albüm, güçlü ve duygusal bir dinleme deneyimi yaşatma konusunda dinleyicilerinin beklentilerini fazlasıyla karşıladı diyebiliriz. Aralarında Damon Albarni, Tunde Adebimpe ve Hope Sandoval’ın da bulunduğu, çok sayıda konuk vokalistin olduğu bu albüm, her parçanın kendine özgü bir tarzla karşımıza çıkmasını sağlıyor. Buna rağmen Horace Andy gibi sanatçıların yer aldığı parçalarda derin duyguları hissettirme imkânı sunarken bazı konukların albümün vermek istediği genel atmosferden uzaklaştırması, bu albümü tartışmalı kılıyor diyebilirim.

Açılış parçası, “Pray for Rain”, zihinde yer edinen melodileri ve yavaş gelişen perküsyon kullanımıyla albümün tonunu belirliyor. Massive Attack’ın depresif trip-hop semalarında gezinmesiyle başlayan bu parça; yavaş yavaş ilahilere, yüksek vokal eşliğindeki ritimlere dönüşüp seksenlerin funky-synth çizgisinde bir final ile noktalanıyor. Sonrasında albüm, Aphex Twin ile Manitoba’nın mutlu birleşimi gibi hissettiriyor ve dinleyiciyi boğuk vokaller ile tamamlanan groovy bir lounge-pop havasına sokuyor.

“Paradise Circus” parçasının hüzünlü havasından “Splitting the Atom” parçasının yüksek enerjisine kadar birçok uçlarda duygu yaşatan yolculuktan sonra albümün en önemli parçalarından biri olan “Girl I Love You” parçası, Horace Andy’nin hisli vokalleri, hareketli ritimleri ve gür enstrümantasyonu ile kişiyi etkilemeyi başararak albümde öne çıkmasını sağlıyor. Daha sonra yavaşça “Saturday Come Slow” parçasına geldiğimizde çok belirgin bir Gorillaz enerjisi hissediyoruz ve “Atlas Air” parçasında duyduğumuz Robert Del Naja’nın yükselen vokalleri ve zirveye ulaştıran sürükleyici ritmiyle albümü noktalıyoruz.

Albümde bazı parçaların oldukça etkileyici olduğunu savunsam da bir bütün olarak ele aldığımda kopuk hissettirdiğini söylemeden geçemeyeceğim. Grubun farklı sesler ile farklı tarzlar denediği ortada fakat kimi dinleyiciler perspektifinde bunun her zaman tutulduğunu söyleyemeyiz. Enerjik anları olduğu yadsınamaz olsa da kasvetli atmosferi herkese hitap etmeyeceğinden albümün uzun süre dinlenmesi yorucu hissettirebiliyor.

Eleştirdiğim yanları bir kenara bırakacak olursam, “Heligoland” bana göre Massive Attack’ın trip-hop, dub ve ambient türlerini harmanlayarak oluşturduğu bir elektronik müzik başyapıtı. Karanlık ve karamsar atmosferi, güçlü melodileri ve çarpıcı vokaller ile birleşince hayranları için mutlaka dinlenmesi gereken bir albüm haline geliyor. Massive Attack’ın tür sınırlarını aşan, sürükleyici ve duygusal yankıları eşliğinde dinlediğimiz bu elektronik müzik başarısı, dikkatli ve keşfetmeyi seven dinleyiciyi ödüllendiren bir albüm ve ona şans veren herkesin üzerinde kalıcı bir etki bırakıyor.

bunu sevenler bunları da okudu

“Evet, Deep Purple Hala Var. Peki Ya Sen…?”

“Aa o grup hala var mı ya?” Bu hafif alaycı soru, benim gibi 40’larına gelmiş…

Doğu Yücel Röportajı: Bruce Dickinson ile “Altın Yıllara Adım Zamanı”

Iron Maiden’ın solisti Bruce Dickinson’ın 19 Temmuz’da İstanbul’da vereceği konser öncesinde gruba hayranlığı ile tanınan…

Milyon Dolarlık Doğaçlama: Random Access Memories

Random Access Memories, Fransız ikili Daft Punk’ın dördüncü ve son albümüdür. 17 Mayıs 2013’te yayınlanan…